Türkiye mobilya sektörünün hak ettiği yere gelmesi için yoğun olarak çalışan Mobilya Dernekleri Federasyonu´nun (MOSFED) III. Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı 23 Mart 2019 Cumartesi günü (bugün) Conrad İstanbul BosphorusHotel´de gerçekleştirildi. Toplantıdaoyların tamamını alan Ahmet Güleç, yeniden başkan seçildi.
Güleç: 2023 yılında ise 10 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için çalışıyoruz
Olağanüstü genel kurulda delegelere seslenen MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, MOSFED´in başkanlığına tekrar seçilmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, daha önce olduğu gibi bundan sonra da Türkiye mobilyasının bir dünya markası olması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Konuşmasındafederasyonun ortaya çıkış gerekçesi, hangi çetin şartlarda ayakta kaldığı ve sektördeki öneminin altını çizen Güleç, yeni dönemde ihracatın daha da arttırılmasına yönelik projelere ağırlık verileceğini belirtti. Türkiye mobilya sektörünün bugünkü konuma geliş hikayesini anlatan Güleç,?Sektör olarak 2000´li yıllara girdiğimizde ihracatın altyapısı hazırlanırken o dönemde 180 milyon dolar ihracat- karşılığında 220 milyon dolar ithalatımız vardı. 2002´den bugüne ise üretimde ve ihracatta 10 kattan fazla büyüme yaşadık. Bugün dünyanın 13´üncü büyük üreticisi, ilk 10´u zorlayan ihracatçısı, üretiminin yüzde 30´unu ihraç eden rekabetçi bir sektör konumuna geldik. Bu noktada hedefimiz çok net; 2019´da 4 milyar dolar, 2023 yılında ise 10 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak? dedi.
Güleç: Biz sektör olarak kendi hikayemizi yazıyoruz
Türkiye mobilya sektörünün dünyanın ilk 5 mobilya ihracatçısından birisi olmak istediklerini söyleyen Güleç, dünya pazarından yüzde 2,5 pay almak için çalıştıklarını söyledi. 1 ülkeye ihracat yapan firma sayısının 2017´de 8697 iken, 2018´de 9527´ye yükseldiğinin belirten Güleç, ?Biz, sektör olarak hep birlikte üretmeli, fikir geliştirmeli ve ihracat yapmalıyız. En çok ihtiyacımız olan şey, kısır tartışmalarla birbirimizi aşağı çekmek değil, güçlerimizi birleştirerek üretmek ve milli bir görev olan ihracat odaklı projelere yönelmek olacaktır. Bu noktada sayıca fazla olan mikro atölyelerimizi istikrarlı üretime kavuşturmalıyız. İstikrarlı üretim yapan firmalarımızı kurumsallaşma ve markalaşma sürecine başlatmalıyız. Markalaşma sürecine yeni başlamış firmaları ulusal marka seviyesine taşımalıyız. Biz sektör olarak kendi hikayemizi yazıyoruz. Çin´de Alman gazeteci Almanya´ya Türk mobilya ihracatının çok arttığından bahsediyor. Şimdi dünya bizi izliyor, takip ediyor. Türk mobilyasının dünya ölçeğinde rakip görüyorlar. Bizim yeni ve sert esecek bu global rekabet rüzgarına da hazırlanmamız gerek. Bu yüzden Birleşmiş Milletler tarafından benimsenen sürdürülebilir ekonomi ilkelerini şimdiden incelemeye başladık. BM´nin hedeflerinden yedi maddeyi seçerek, tüm etkinliklerimizde bu maddelere uygun üretim yaptığımızı anlatmaya başlıyoruz. Bunlar nedir; Nitelikli Eğitim, Cinsiyet Eşitliği, Erişebilir ve Temiz Enerji, İnsana Yakışır Ekonomik Büyüme, Sorumlu Üretim ve Tüketim, Güçlü Kurumsallaşma, Hedefler İçin Paydaşlar Arası İşbirliği. Yarın çocuk işçi çalıştırma, cinsiyet eşitsizliği, çevre duyarsızlığı, sorumsuz tüketim ve üretim gibi konulardan Türk mobilyasının rekabet gücünü kaybetmemesi için şimdiden önlemimizi alacağız? diyerek sözlerini tamamladı.