Sözcü’den Yusuf Demir’in haberine göre, Bilim Akademisi tarafından düzenlenen ve Prof. Daron Acemoğlu'nun da katıldığı, “Covid-19 Salgınının İktisadi Analizi” başlıklı webinar'da bir sunum yapan Prof. Selva Demiralp, SIR modeline dayandırdığı analizini şu ifadelerle anlattı:
Türkiye'de başarılı bir kısmi karantina uygulandı. Yayılma hızı düşük tutuldu. Hepimiz evlerde durduk, kendimizi koruduk ama bağışıklık da kazanmadık. Bağışıklık kazanan insan çok az olduğu için ikinci bir dalga, ikinci bir tepe görme olasılığımız çok artıyor.
Hâlbuki karantinada daha çok insan hasta olsaydı, yani ironik bir şekilde biz bu karantinayı iyi beceremeseydik ve daha çok insan hasta olsaydı o zaman ikinci dalga riski daha az olacaktı çünkü daha çok kişi bağışıklık kazanmış olacaktı.
İkinci dalganın ekonomik maliyeti de çok yüksek. Çünkü vaka sayısındaki artışa paralel olarak tüketici güveni zayıf kalıyor. Eğer televizyonda vaka sayılarının tekrar arttığını görürsek, insanlar tekrar korkma, saklanma moduna girecekler. Talep yine o düşük seviyelerine inecek. Talep normale dönmeyince ise iş yerleri açılsa bile üretimde arzu edilen canlanma gerçekleşmeyecek. Virüsün hâlâ aramızda olduğunu unutmayalım. Bu nedenle aşı çıkana kadar geçecek sürede tedbiri elden bırakmamak ve sosyal mesafe kurallarına uymak ikinci dalga riskini azaltarak hem sağlığımızı hem de ekonomiyi koruyacak en doğru rehber olacak.