Konuşmasına firması hakkında bilgiler vererek başlayan ÖZBEK, ?Şu anda orta lüks segmentte yüzde yetmiş yurt dışı ağırlıklı olmak üzere, koltuk, yatak odası ve yemek odası üretiyoruz. Yaklaşık 2000 set civarında bir kapasitemiz var, yaklaşık 2006´dan bu yana markalaşma ve bayileşme yönünde ilerlemeye çalışan marka ve şirketiz. Markalaşmaktan kastım asla büyümek değil o yanlış anlaşılmasın, uzun ömürlü olmak, sonsuz ömürlü bir şirket olmak bizim için marka olmaktır. Bir kullanıcının bizi tavsiye etmesi, uzun yıllardır kullanıyorum çok memnunum demesi bizim için marka olmaktır. Kalifiye bir ekip çalıştırmak bizim için marka olmaktır. Yurt dışına fuarlara katılabilmek bizim için bir marka olmaktır. Yurt dışındaki fuarlara katılarak ekiplerimizi pazarlayabilmek de bizim için marka olabilmek için atılmış bir adımlardır.?
YURT DIŞINDA KENDİ İSMİMİZLE BÜYÜMEYE ÇALIŞIYORUZ
?İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye´nin mobilya ürünlerinin, mobilya üretiminin ihracata en hazır sektörlerden birisi olduğunu düşünüyoruz, bu sebeple son bir yıldır ülkede iç ekonominin daralmasından dolayı bütün ürün kalitelerimizi ve tasarımlarımızın sunumlarının tamamını Yurt dışı standartlarına göre kalitelerimizi ve ekiplerimizi bir daha güncelledik. Krizde bütün meslektaşlarımız; maliyeti düşük ürünler planlarken, biz yüzde on beş maliyet artırdık. Mobilyada kaliteli malzeme kullanmaya başladık, tabi bu bizim maliyetimizi artırdı. Yurt içinde rekabet gücümüzü zayıflattı ama yurt dışında bize muazzam bir katkı sağladı. Son altı yedi ayda ihracatımızı iki katına çıkardık. Yurt dışında yirmiden fazla Saloni tabelalı kurumsal mağazamız var. Yurt dışında 200 noktaya ürün satıyoruz. Şuanda hali hazırda 8 mağaza yapıyoruz, mimarlarımız şu anda yurt dışındalar. Yurt dışında kendi ismimiz ile büyümeye çalışıyoruz.?
MOBİLİYUM PROJESİNİN FİKİR BABASIYDIM
? 2015 yılında hizmete giren Mobiliyumprojesininhem fikir babasıydım, hem de kurucu başkanlığını yapmıştım o zaman. Büyük ortaklıklarla, şirketlerle, holding bazında bu projeyi biz beraber yapalım gibilerinden çok büyük teklifler almıştık. Ben hep şunu savundum Türkiye´de muazzam bir üretim enerjisi var. Çok yeni girişimciler var, bu girişimciler yaklaşık 30 ile 40 yaş aralığında, çok dinamik, üretimi biliyorlar, tasarımı biliyorlar, fakat bu insanların kendilerine ait örnek bir showroom yok, dolayısıyla biz arkadaşlarımıza örnek bir showroomyeri yapmak istedik. Aynı zamanda bu showroom alanıyla yılın 365 günü fuar alanı oluşturmak istedik. Mobilya demek gösteriş demektir, mobilya demek estetik demektir, estetik olmayan ölçeklerde, tasarımlarda olmayan bir fuar alanı bize zarar verir. Dolayısıyla Mobiliyum´un üzerine tekrar bu işlere girmem herhalde diyordum ama baktığımızda ülkemiz için, İnegöl´ümüz için, mesleğimiz için çok gerektiğini düşündüğüm için bu projenin aynısının Avrupa´da Amerika´da yapılmasını düşündüm. Türkiye´nin artık basit organizasyonla pazarlama yapma şansı yok, daha güçlü organizasyonlarla satış pazarlama yapması gerekiyor. Ürün satmak istediği pazarla bizzat gidip yerleşmesi gerekmekte, yılın 365 günü oradaki dinamikleri çözmesi gerekmeli, oradaki satış yapacağı yerlere tam bir hâkimiyet sağlaması gerekmekte, dolayısı ile senede iki defa fuara giderek, beş defa pazarlamacı göndererek, bizim güçlü satışlar, pazarlamalar yapmamız mümkün değil. ?
MOBİLYAYI DÜNYAYA SATMAMIZ GEREKİYOR
?Türkiye içerisinde en değerli ve en verimli üretim yapan, eksikliklerine rağmen bölgelerden bir tanesi İnegöl´dür. İnegöl´de 100 bin insanın istihdamedildiği, 5 Milyon metre karenin üzerinde kapalı alanın olduğu milyarca dolarlık ürün üretiliyor. Bizim bu değeri Dünyaya satmamız gerekiyor ve ucuz orta doğulu alıcılara değil, bize 50 dolar bile kar vermeyen fakir pazarlara değil, gelişmiş pazarlara ürün satmamız gerekiyor. Avrupa´nın mobilya büyüklüğü 150 milyar dolar ve bize tır mesafesinde 3 gün İspanya´ya kadar 3 günde gidiyor tırlarımız. Avrupa´da, Amerika´da mobilya alımları çok cazip ama üretimde bizimle rekabet etmeleri mümkün değil ne Avrupa´nın, nede Amerika´nın çünkü maliyet aşırı yüksek, biz onlarla nasıl ki otomotivde rekabet edemiyor olabiliriz ama mobilyada onları çatır çatır yeneriz. Hem fazla para veriyor ki istediğimiz bu hem de rekabet edemiyorlar ve üretemiyorlar. Bu sebeple bizim işbirliğimizi geliştirmemiz lazım, bu sebeple bizim Avrupa´ya çadırımızı kurmamız, ekiplerimizi götürmemiz, İnegöl´de Türkiye´de üretim yapıp, oradaki zenginliklerin bir kısmını buraya transfer edip Avrupa´ya bir lojistik merkezi olarak kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.?
DAVET ALARAK SUNUM YAPTIM
?Biz sosyal medyada tanıttığımız gibi hamdolsun Türkiye´de iki bakanlık seviyesinde her hangi bir davet istemedendavet alarak sunum yaptım. Alman hükümeti, hiç iletişime geçmediğimiz halde kendileri bizleri arayarak görüşmek istediler. Böyle bir projeniz varmış sizi desteklemek istiyoruz. 3 hafta önce Alman yetkililerini burada ağırladık. Almanya´da bir fizibilite çalışması yapılıyor bir yer çalışması düzenleniyor. Mantığımız şu şekilde önce kiralayıp daha sonra mülk edinmek. Bu inşaatlar yaklaşık 3 yıl sürecek ama bizim satışa hemen ihtiyacımız var. İnşallah Köln Belediye Başkanı ve bakanların katılımıyla Bursa´da 3 ay içerisinde güçlü bir sunum yapacağız.?
BU PROJE BİR ŞİRKET OLARAK YÜRÜYECEK
?Türkiye´deki tüm mobilya meslektaşlarımıza projeyi tam detaylandırıp anlatacağız. Şuan projenin dış çizimini, Mobiliyum´unproje çizimini yapan Hasan bey çizip bitirdi. Şimdi teknik iç detaylarını bitiriyor. Sunumda bütün iç detaylarını da anlatacağız. Bu proje bir şirket olarak yürüyecek. Benim içinde bir hissedar olarak bulunacağım içeriye girmek isteyen faaliyet göstermek isteyen herkes hissedar olabilecek. Bir kooperatif asla olmayacak. Oradaki ortakların kar sahibi olduğu içerde faaliyette gösterebilirler yani. Hem mülk sahibi hemde içerde bir shoowroom sahibi modelin olduğunu düşünüyoruz. Çünkü biz bu projeyi doğru yürütelim istiyoruz.?
BİREYSEL ZENGİNLİĞİ DOĞRU BULMUYORUM
?Ben bireysel zenginliği ömür boyu doğru bulmuyorum kesinlikle. İnsanları zenginleştirip sadaka kültürünü doğru bulmuyorum. Sadakaya muhtaç hiç kimse kalmasın. İnegöl´ün Beşyüz milyon dolara yakın mobilya ihracatı var bunu 5 milyar dolar yapalım. Ben mobilya üreteyim Bursalı kardeşim tekstil üretsin, İzmit´teki otomobil üretsin, biri yüksek teknoloji bilim ürünleri üretsin. Konyalı ziraat makinaları üretsin, Karacabey tarım ürünleri üretsin. Hep beraber otomobil üretemeyiz telefon üretemeyiz.?
ROMANYA´DA MAĞAZA YAPIYORUZ
?Avrupa´da mal sattığımız kişilerde Türk de var yabancı da var. Ama ağırlıklı yabancılar ile çalışıyoruz. Şuan biz Romanya´da mağaza yapıyoruz. Siz firma oluşumunuzu doğru düzgün anlatırsanız markanızı iyi anlatırsanız üretim alt yapısını ki üretimde başlıyor bu iş. Üretim disiplininisağlarsanız, verimli üretiminizi sağlarsanız belli ölçekte hacme ulaşırsanız, doğru ekiplerle çalışırsanızdünya için cazibiz biz. Türkiye üretimde artık bir Çin, Wolksvagen Türkiye´de yatırım yapma kararı aldı. Aynı zamanda Türkiye´de ürün satanlar kaçıyor Türkiye´den çünkü ürünleri Türkiye için pahalı geliyor. Türkiye çok yatırımcı alacak üretim anlamında artık çünkü Türkiye´de üretmek cazip şu anda.
TÜRKİYE´NİN MOBİLYA İHRACATIN YÜZDE 40´INI İNEGÖL ÜRETİYOR
?Ben vardiyalı üretime geçiyorum. Bazı departmanlarımız üç vardiya başladı. Benim artık koltuk bölümü 8-4 / 4-12 çalışacak. Neden çünkü benim aylık 2 bin koltuğa ihtiyacım var. Ve hiç iskonto yapmadık dünyaya biz sadece kalitemizi yükselttik. Müşterilerimizden 600 - 700 dolarlık ürün beklemeyin dedik. Yani İnegöl büyük fırsatların içerisinde ama biz bu fırsatları göremiyoruz. Yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Ben krize % 40 ihracatla yakalandım. % 40 olunca hazırdım. Üzerine % 30 koymak kolay oldu Allah´a şükür. Yurt içine satıyoruz ihracata ne gerek var? İngilizce bilen adama ne gerek var dediğin an gelecek yılın planını yapmamış oluyorsun. Firmanın kriz senaryosunu yapmamış oluyorsun. O zamanda büyüdüğün zaman büyük problemler ortaya çıkıyor. Kriz senaryosu yapmalıyız hepimiz, ben o senaryo ile şirketimi götürmeye çalıştım, çok iyi ekibim vardı, biz hiç müşteri kaybetmedik, ekip kaybetmedik, tedarikçi kaybetmedik, firmanın aksine ciroları arttı. Şimdi yine marka olarak Bursa yolundaki tabelamızı görmüşsünüzdür. Tabelayı değiştirdik, tabelada şu yazıyor; Türkiye´nin mobilya ihtiyacının yüzde 50´den fazlasını İnegöl üretiyor. Altında da Saloni yazıyor. Mesela Eskişehir yolunda bir tabela yapıyoruz şuanda, orda da İnegöl´ün Türkiye´deki ihracat ile ilgili bilgileri yazıyor. Türkiye´de, böyle şehir yok başka. Ben sırf İnegöl´e dikkat çekmek için böyle yaptım. İnegöl varsa, Saloni var, Haluk Özbek var. İnegöl yoksa, ben yokum mümkün değil ne nakliye çözebilirim, ne döşemeyi, ne imalatı dolayısı ile bizim bu İnegöl atmosferine, mobilya atmosferine hep beraber bu seraya beraber sahip çıkmamız gerekiyor.
GÜÇLÜ FUAR ALANI İSTİYORUM
?Ben İnegöl´de güçlü, temsil kabiliyeti yüksek bir fuar alanını istiyorum. Hatırlarsınız MOBİLİYUM döneminde 30 bin metre kare önerdik. Arkadaşlara böyle bir fuar alanı yapın dedik. Yani MOBİLİYUM dan dolayı o gün enteresan bir bakış oldu. Ama bugün Mobilya İnegöl´ün mobilya sunumunda hizmet eden merkezlerden bir tanesi, yine MOBİLİYUM da bizim, Fuar alanı da bizim, İnegöl´de ki üreticide bizim, İnegöl´de ki İMOTİM de bizim, MOBİLİYUM´un karşısına yapılmış binada bizim, hepsi bizim değerimiz. Yani burası varsa orası olmasın diyemeyiz. Ben bunu doğru bulmuyorum. VERDORF Almanya Projesi bu projelerden bir tanesi Elhamdülillah MOBİLİYUM´u da yaptığımızda bu şekilde yola çıkmıştık, şimdide böyle devam edeceğiz. Ben şirket olarak da genel anlayışım bu her şeyi ben üreteyim anlamında değil, Şuan da ben bin takım ürün alıyorum dışardan. Tahmin ediyorum 10- 15 üreticiden bu İnegöl için bir değer, hepimiz için bir değer. Saloni markası, bu marka İnegöl´e ait, benim değil bu sadece, ya da İnegöl´de üretici bir kardeşimizin, tesisin yani İMOTİM, MOBİLİYUM´a alternatif yapılmış alanlardan bir tanesi, Şerefim üzerine yemin ederim destekliyor ve doğru buluyorum. Çünkü neden? İnegöl´de 200 tane mi esnaf var, MOBİLİYUM´a 200 esnaf geldi ne yapacak, daha küçüğü var. 30 bin lira kira veremeyen var. 5 bin, 7 bin kira veriyor adam İMOTİM onlar için harika bir yer. Karşı tarafta bir yer yapıldı. Fuar alanı olarak gündemdeymiş, çok destekliyorum ve doğru buluyorum. Samimi olarak benim duygularım bu.?