MODEF EXPO 2022 öncesi İnegöl Mobilyası ve sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan Mobiliyum AVM Yönetim Kurulu Başkanı Talha Timur Han, “İnegöl Mobilyacısı yeni bir hikaye yazmak zorunda” dedi.
Türkiye’nin en büyük Mobilya AVM’si unvanına sahip ve yılın 365 günü açık olan Mobiliyum AVM’nin Yönetim Kurulu Başkanı Talha Timur Han, bu yıl 47. Kez düzenlenecek olan MODEF EXPO 2022/ Uluslararası İnegöl Mobilya Fuarı öncesi Mobilyanın Başkenti Gazetesine değerlendirmelerde bulundu.
İNEGÖL MOBİLYASININ YENİ BİR HİKAYE YAZMASI GEREKİYOR
Mobilya sektörünün 2022 yılını değerlendirerek açıklamalarına başlayan Talha Timur Han, İnegöl’ün yeni fuar alanı beklentisinden sektörün geleceğine kadar pek çok konuya değindi. 2022 yılının ilk yarısının verimli ve olumlu geçtiğine dikkat çeken Talha Timur Han, “Pandemiden sonraya bakarsak, pandeminin verdiği olumsuz etkiler ticari hayatta bir şekilde güzel yansımalar getirdi. Pandemi öncesi korktuğumuz olmadı. Olumlu yönde mobilya sektörü hızlı bir büyümeye girdi. 2022’de de ilk 6 ay hem iç pazar hem ihracat anlamında işlerimiz iyiydi. Ama özellikle temmuz, ağustos, eylül gibi hareketli olmamız gereken aylarda bir durağanlık yaşadık. Bunu ben dünya genelindeki olumsuz hava şartlarına bağlıyorum. Gerek Rusya-Ukrayna savaşı gerekse Avrupa’nın üretim anlamında, enerji maliyetleri anlamında geriye gitmesi ve bu endişelerle birlikte insanların alım gücünde bir düşüş oldu. İnsanların öncelikleri daha farklı yönlere kaymaya başladı. Ben sektörün 11.aya kadar böyle sıkıntılar içerisinde olacağı kanaatindeyim. Ondan sonrasını tekrar oturup değerlendirmek lazım” dedi.
MOBİLYANIN ÖN PLANDA OLDUĞU ŞENLİKLER,FESTİVALLER HAYATA GEÇİRMEMİZ GEREKİYOR
Bu süreçte İnegöl Mobilyasının nasıl bir hareket içerisinde olduğunu yönündeki soruya da yanıt veren Başkan Han, şöyle devam etti: “İnegöl Mobilyası olarak biz ne yapıyoruz dersek? Bizim de sil baştan yeni hikayeler yazmamız lazım. 2016’ya kadar olan İnegöl’ü ve 2016 sonrası İnegöl’ü ayrı ayrı değerlendirmek lazım. Çünkü 2010-16 yılları arasında sektörümüz iyi çalıştı, iyi mücadele verdi. O arada zaten hem Mobiliyum hem Hamzabey’deki fabrikalarımız hem de diğer yatırımlar hayata geçirildi. Enflasyonsuz dönemde o yıllardaki iyi kârlılıklarla mobilyacı arkadaşlarımız risk de alarak yatırımlarını gerçekleştirdi. Ama 2016’dan sonra değişen dünya pazarıyla beraber, üretim maliyetleriyle beraber biz kendi gardımızı alamadık. Aynı mantık ve düşünceyle, aynı üretim metotlarıyla devam ettik. 2016’ya kadar olan birikimlerle birlikte bugünlere geldik. Şu anda mobilyacı arkadaşlarımızın iyi kârlarla iş yaptığı kanaatinde değilim. Verdiğimiz bu emeğe, zahmete karşılık ticari anlamda gereken kârları aldığımızı düşünmüyorum. Bu noktada İnegöl’ün yeni başarı hikayeleri yazması lazım. Gerek fuar alanıyla gerek Mobiliyum’la gerek İMOTİM’le, Ertuğrulgazi Caddesi ve Mobilimo ile beraber güçlerimizi birleştirip adına mobilya festivalleri mi deriz mobilya şenlikleri mi deriz farklı argümanlarla bir şekilde bizim İnegöl Mobilyası adı altında marka değerimizi yukarılara taşıyabilecek, fiyat endeksli rekabet değil de kalite ve tasarıma endeksli yol haritası belirlememiz lazım.”
İSTANBUL’A HARCANAN 300 MİLYON TL İNEGÖL’DE KALMALI
“Bunun da yolu fuarlarımızdan geçiyor. Fuarlarımızdaki o birlik beraberliği sağlamamız lazım. Şu anki mevcut fuarımız bizi kalite anlamında, fiyatlarımızı yukarı çekebilme noktasında ve tasarım anlamında bizi yukarı taşıyabileceği kanaatinde değilim. Günü kurtarma, bir iki aylık iş alma anlamında fuarlar bize fayda getiriyor. Ama yeni bir fuar alanının önümüzdeki yıllarda elzem olduğu kanaatindeyim. Bir de İnegöl Mobilyası İstanbul Fuarından kurtulamadığı sürece ben yolumuzun yol olduğu kanaatinde değilim. İstanbul Fuarına biz her yıl 300 milyon TL para harcıyoruz. Bu parayı bir haftada harcıyoruz. Tabi ki bereketini görüyoruz ama attığımız taş, ürküttüğümüz kuşa değmiyor. Ben de diyorum ki bu paranın İnegöl’de kalması lazım. İnegöl esnafında, İnegöl sanayisinde, İnegöl’ün otelinde, köftecisinde, İnegöl’ün paydaşlarında bu parayı paylaştırmalıyız. Bunu yapabilecek gücümüz var. İstanbul Fuarını fuar yapan zaten İnegöllü mobilyacı arkadaşlarımız. Hem marka değeri olarak hem üretim gücü anlamında hem de tanıtım noktasında İnegöl İstanbul Fuarına çok şey katıyor.”
İNEGÖL MOBİLYASININ MARKASINI, MARKA DEĞERİNİ, TASARIMINI ARTIRACAK ACİLEN YENİ BİR FUAR ALANININ YAPILMASI ŞART
“Yeni bir fuar alanıyla beraber yeniden bir hava yakalayabiliriz. Ben şu anki mevcut Hamzabey’de yapılması planlanan fuar alanının da yanlış olduğunu ifade ettim ancak büyüklerimiz, siyaset böyle bir karar almış saygı duymak zorundayız. Ben İnegöl Mobilya Fuarının Bursa-İnegöl karayolu lokasyonunda olması kanaatindeyim. Geç kalınmadıysa bu konunun yeniden düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim. Çünkü bir kere Hamzabey’de altyapımız buna müsait değil, doğalgazımız yok, misafirimizi ağırlayacak kafeteryamız, lokantamız, otelimiz yok. Bunları düşünecek olursak 20 yılda bu yatırım gelir mi gelmez mi ben de şüpheliyim. İstanbul Fuarı İnegöl’de olması gereken bir fuar diye düşünüyorum. Ama şu anda mevcut fuar alanımızla birlikte bunu karşılayabilecek kapasitede, karşılayabilecek organizasyonda ve görsellikte değiliz. İnegöl’deki çoğu firma kendi marka değerini yukarıya çekmiş durumda. Ama şu anki mevcut fuar yerimizin marka değerimizi yukarı çekme ve koruma anlamında bu yükü taşıyabilecek konumda değil.”
MODEF EXPO’YA HAZIRIZ
Açıklamasında MODEF EXPO 2022 ve fuara hazırlıkları konusuna da değinen Talha Timur Han, “Öncelikle MODEF Fuarımızın İnegöl’ümüze ve tüm paydaşlara, Mobiliyum AVM üyelerimize hayırlı olmasını diliyorum. Biz gereken hazırlığımızı yaptık. Gerek sosyal medya üzerinden gerekse de binamızın bakımı, temizliği, peyzajı, personelimizin davranış biçimlerine kadar her hazırlığımızı tamamladık. Fuara hazırız. Biz fuarlarda iyi bir bereket görüyoruz. Fuarın Mobiliyum’a yansımaları son 4-5 yıldır müthiş derecede artı yönde. Bizim zaten reklam bütçemiz kısıtlı. 2016 yılından beri yaklaşık A ve B etabı olarak 4 milyon TL yıllık reklam topluyoruz. Bu reklam bütçesiyle hem fuarlarda hem tüm Türkiye’de hem de yurt dışında olmaya gayret gösteriyoruz yıl boyunca. 4 milyonluk yıllık reklam bütçemizde Mobiliyum’u her yerde tüm yıl boyunca tanıtmaya ve gündemde tutmaya çalışıyoruz. Ciddi anlamda emek sarf ediyoruz. Ama olmazsa olmazımız İstanbul Fuarının daha güzellerinin İnegöl’de yapılması” dedi.
İNEGÖL MOBİLYASINA YAKIŞAN BİR FUAR ALANI YAPILMALI
Yeni fuar alanı konusuna vurgu yapan Talha Timur Han, şöyle devam etti: “Fuar alanımızın da yol yakınken tekrar gözden geçirilip İnegöl-Bursa karayolu lokasyonunda yapılması, olmuyorsa, seçilen bölge Hamzabey ise bir an önce harekete geçip artık İnegöl’e hak ettiği, İnegöl Mobilyasına yakışan bir fuar yeri yapılması taraftarıyım.”
ŞAHSİ MENFAATLERİN KURUM MENFAATLERİNİN ÖNÜNE GEÇMEMESİ GEREKİYOR
“İnegöl artık dünyada mobilya lokasyonunun döndüğü bir şehir. İnegöl, mobilya denince akla gelen ilk şehirlerden bir tanesi. Ama bu ismin altına gizlenip üretmezsek, kendimizi geliştirip yeni hikayeler yazmazsak bu unvanı 3-5 sene sonra başka yerlere kaptırabiliriz. Arkamızdan İstanbul geliyor, İzmir geliyor, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde mobilya fuarları düzenlenmeye başladı. Biz daha çok çalışıp birlik beraberlik içerisinde İnegöl Mobilyasını ileriye taşıyabilme adına yeni oluşumlar yapmalıyız. Mobilya Fuarı öncesi şehrin dinamiklerinin bu heyecana heyecan katması gerekiyor. Şehrin giriş çıkışlarının süslenmesi, Ertuğrulgazi Caddemizin temizlenmesi, yıkanması… Mobiliyum nasıl her fuar öncesi peyzajını yapıyorsa… Şehirde bunu görmüyoruz. Ama görmek zorundayız. Belediyemizle, Ticaret Odamızla, İMOS’la mobilyaya dair yetkili organlarla bu fuar öncesi kurumları harekete geçirmek zorundayız. İnegöl’de bir mobilya fuarı, festivali olduğunu şehre giren biri anlamıyor. Şehrin girişinden çıkışına kadar bir hareket, bir görsellik arıyoruz. Buna şehrin tüm katmanları öncülük etmeli. İnegöl Mobilyacısı yeni bir hikaye yazmak zorunda. Şahsi menfaatler kurum menfaatlerinin önüne geçtiği anda o kurumdan fayda beklenmez”