ÖDÜLE DOYMAYAN TASARIMCI ?YUSUFHAN DOĞAN?

Kendini tanıtarak söze başlayan Doğan, ? Antalya doğumluyum. 2004 yılında İstanbul Mimar Sinan Üniversitesini kazandığım için Antalya´dan İstanbul´a geldim.  2004 yılından 2014 yılına kadar eğitim için İstanbul´da yaşadım. 2010-2012 yılları arasında İstanbul´da Türkiye mimarlık ofislerinde çalıştım. 34 Mimarlık gibi büyük bir şantiyede mutfak işleri yapan firmalarda çalışıp tecrübe kazandım.2014 yılında Mobiliyum AVM´nin inşaatı için İnegöl ile tanışma fırsatım oldu. İnegöl´e geldiğimde bura da Okan Koltuk, Selimoğlu gibi koltuk firmaları ile tanışıp iş yapabilme imkanı buldum. Tabi bu kadar bilgiye ve tecrübeye sahip değildim.  İnegöl pazarı ile ilgili, İstanbul´da iki tane iş yapıyordum genelde. 2014 yılında inegöl´e geldikten sonra firmalarla birkaç iş yapmaya başladık, keza bir kaçı başarılı oldu keza bir kaçı başarısız oldu. 2014 yılının tam ortasında İnegöl´e taşınma kararı aldım. 2014 yılında İnegöl´e taşındıktan sonra İMOS genel sekreteri Bilal Bey ile tanıştım. Oranın eğitimleri, destekleri benim buralara gelmemde fayda sağladı. Onun dışında 2015 yılında bir seneye yakın Selimoğlu´nda çalıştım. Koltuk tasarımları yaparken imalat ile ilgili problem çekiyordum alt yapı çalışmaları o süreçle ilgili bilgiye sahip oldum. Ondan sonra geçen sene kendi ofisimi kurdum 7 senedir sektördeyim, ama bir yıldır kendi ofisimle devam ediyorum.?

İŞİN DOĞRUSUNU YAPMAYA ÇALIŞIYORUM

Çalışmalarından söz eden Doğan, ?İnegöl´deki bir çok firma ile koltuk,mobilya üzerine ürün tasarımı yapıyorum. Yakın zamandan örnek vermek gerekirse, geçtiğimiz fuarda MOSDER Grubundan İnsleep Yatak diye bir firma vardı ayrıca Newmood´un standını yapmıştım. Onun dışında kendimi geliştirerek, printer ile ölçekli imalat yaparak animasyonlarla sunum teknikleri geliştirerek güncel kalıp işin doğrusunu yapmaya çalışıyorum. Ayrıca üniversite döneminde almış olduğum 14´e yakın tasarım ödülüm var. Ulusal ve uluslararası olmak üzere bir tanesinde 2014 yılında İtalya NABA´ya gitmek için burs kazanmıştım 3 aya yakın malzeme eğitimi aldım NABA Milano´da ondan sonra en son Guangzhou´da bir senelik yarışmada ödül aldım. Geçen sene ondan önce Şangay´da Product Design kitabında uluslar arası tasarımlar literatüründe girdiğim kitaptır. Orada ofis mobilyası tasarımda literatüre girmiştim. Mermer ihracatçıları ve metal ihraatçıları ile ilgili birçok ödüllerim var. Yani bu işin kendini kanıtladığı yerler sahalar, biribirine ego yapmak değil de, tasarım yarışmalarıdır diye düşünüyorum.  Oralara  katılarak ulusalda kendimi tatmin ettim.  Şimdiki hedefim ise  REDDOT ve İF Tasarım yarışmaları.  Tasarımcıların bu tarz yarışmalar var yani tasarımcı kimliğim için bu hedefleri koyuyorum.  Yerelde ise hedeflerim koltuk imalatımı,  ArGe´mi kuvvetlendirerek, mobilyadaki bu tarz atılımlar olabilir. Ofisimde personel sayımı yükseltmek genelde böyle küçük büyük planlarım var. Önümüzdeki İstanbul fuarında sergilenecek ürünlerim var.  Tarık Karaca firmasında 2 adet, Selimoğlu´nda 2 adet, Newmood´da 1 adet, Gala´da 2 adet, Podium Mobilya´da 3 adet, Stone Dizayn´da 1 adet, Çelmo, Ayhan Aksesuar ve Okan Koltuk´ta var. Şuan için en sıcak en taze ürünlerim bunlar diyebiliriz.

ARABA SATIŞLARINI TAKİP EDİYORUM

?2019 trendlerini yaparken, geçen seneden itibaren bir alt doku efekti var. Siyahlar goldlar ağırlıkta basıyor. Onun dışında modern genç gurupta ise daha çiçekçi desenler yeşiller daha uç pembeler daha böyle karmen kırmızılar, kırmızıların tonları gibi. Araba satışlarını da takip ediyorum. Araba satışlarında bu yıl en çok satan renk kırmızı doğal olarak en büyük endüstri bu olduğu için kademeli olarak bize geliyor. Keza İtalya´daki Paris´teki moda haftalarından çıkan renkleri, uluslararası renk trentlerini takip ederek, dokümanlar alarak ama yakın olduğum firmalarda koyu tonlar siyahlar altınlar ve bunların yanında kırmızı kadifeler gibi şeylerle projelendirdim. Bunun dışında Afrika efekt diye bir şey geliyor önümüzdeki 2020 ve sonrası için. Daha toprak tonları ve benzeri renkler duyumu alıyorum ve bu yönde tasarımlar oluşturmayı düşünüyorum.?

HERKESİN FİKRİNİ ALIYORUM

?Kesinlikle bu işi çok bilen profesör hocalarımdan tutun, bu işten hiç anlamayan halam, teyzem, annem ablama kadar sonu nihai tüketici ile buluşuncaya kadar, imalat kısmından bütün kademelerini soruyorum. Çünkü bir albenisi olması lazım. Totalde bir ticarete dönüşmesi lazım. Sonuçta bunlarla ilgili herkesten her fikir önemlidir benim için. Bunları değerlendirerek fikir elde etmeye çalışıyorum. Onun dışında doğadan esinlenerek yapmaya çalıştığımız tasarımlar oluyor.  Bu zamana kadar bu şekilde ürettiğim ürünlerin içerisinde kamelya adlı bir koltuğum var. Bir buçuk sene kadar oldu efektli kumaş denediğim böyle siyah alt yapı denediğim bir koleksiyon mobilyasını da yaptım. İstanbul´da iç pazarda da dış pazarda da şuanda satışları en iyi ürünüm ve en çok sevilen ürünüm o diye bilirim ve buna yakın birçok ürünüm var, bunu örnek vermek istiyorum.  Mesela bir standa fuar ürünüyse ilk sipariş 120 sipariş alıyorsa bu bir başarıdır. Buna göre ortalama alıyorum, burada söylediğim ürünlerde Selimoğlu´ndaki ürünümde, Okan Koltuktaki ürünümde buna yakın sayılarla başladığı için başarı arz ediyorum ve beğendiğim için keza Adana´daki firmalarım, Kayseri´deki firmalarım da çok iyi cirolar yapıyorlar.?

NEDEN FİRMALARIN TERCİHİYİM

Firmaların kendini niçin tercih etiğini anlatan Yusufhan Doğan. ?Şöyle; tasarım artık hayat o şekilde ilerlemeye başladı, sürdürülebilir organik bir hal almaya başladı. Neden beni tercih etmeliler, çünkü sürekli kendilerini güncel kılmak, doğru noktalara gitmek, büyük pazarlarda küçük pazarlarda nereye gidip, nerede hareket edeceklerini beraber karar veriyoruz. Tasarımcılık aslında bir danışmanlık da kapsadığı için bir model, bir koltuk tasarımı değil de, senin firmanın nerden gelip nereye gittiğine dair bir yolculuk. Benle çalışan firmalar yıllık planlar yapıyor ve uzun planlar yapıyor nereden başlayıp, nere nasıl geldiğimize bizde şaşırıyoruz. Planlama tasarımın ilk başında bir şey total bir ürün olabilir. Ama o ürün nerden alındığı kime yaptırıldığı, kime sunulduğu kim tarafından sunulduğu gibi alt başlıkları var ve bunlar sürekli toplantılarla sürekli görüşmelerle olabiliyor. Bir kerede anlatılıp bir kere de yapamayacağınız şeyler bazen çok basit bir ürün çok büyük başarı getirebiliyorken, bazen çok uğraşılmış bir proje başarısızlıkta getirebiliyor. Firmalar benle çalışırken şunu söyleyebiliyorlar. Bu işte dışarıdan örnekler rakamlar açıklayacağım 3000 liraya bir tasarım alıp kendi firmanızda kumaş ArGe sünger gibi ön hazırlama gibi 20.000 harcayabilirsiniz, bilmediğiniz için. Ama doğru kişiye 10.000 lira vererek, içerdeki argenizi 1.000 liraya düşürerek karlı bir iş yapabilirsiniz, bunları öngören bir süreç.  Ben yolculuğu ve bu süreci takip edebilen ve anlayabilen ve bu işin tekten bir model satışı olmadığına inandığım için bu şekilde devam ediyorum. Firmalarda bu bağlılığı kullandığımız için ve heyecanımızdan dolayı tercih edildiğimi düşünüyorum.?

2019 ZORLU BİR SENE

Önümüzdeki İstanbul fuarına katılacak firmalara şunu belirtmek istiyorum. 2019 ülkemiz için zorlu bir sene en küçük firmadan en büyük firmaya fuarda harcanan paraları çok iyi biliyorum.  Bunların karşılıklarını inşallah alırlar. Strateji ve akılla hareket etmediğimiz zaman, bütün yapılan iş boşa çıkıyor, öyle bir duruma geldik ki, bütün dünya 2040´ı planlıyor. Bizim burada onun modeli bunun modeli olarak değil, daha global ticaret yapmalıyız. Dünyaya bakmamız lazım. İstanbul fuarı için bunları söylüyorum,  bütün firmaların ana hedefi ihracat müşterisi yakalamaktır.  Ondan dolayı ezberin yada komşunun müşterisini değil de, daha ileriye doğru daha global bir şekilde Rusya Pazarı, Avrupa pazarı gibi genişletebilirsek hem ülkemiz, hem biz kazanabiliriz. Ben bütün firmaları destekliyorum.