Değerli iş ortağımız, değerli tedarikçimiz;
Bu mektubumuzda sizlere mevcut piyasa koşullarındaki son durumlarımızı değerlendirmek, bir aksiyon ve talep planı sunmak istiyorum.
Öncelikle ailenizin, sağlığınızın, çalışma arkadaşlarınız ve işlerinizin çok iyi olmasını, her şeyin de gönlünüzce olmasını tüm gönlümle temenni ederim.
Bildiğiniz üzre yurtiçi piyasaları enflasyonun kontrol altına alınmaya çalışılması ve sıkı para politikasının uygulanması sebebiyle kolay günler geçirmiyor. Bir taraftan artan maliyetler diğer taraftan satınalma gücü azalan müşteriler piyasaları ciddi şekilde zorluyor. Diğer taraftan da sizlerinde şahit olduğunuz üzre döviz kurlarının düşük kalması neredeyse tüm sektörler için yerleşik üretimlerin tüm dünyada rekabet gücünün ve satışlarının azalmasına sebep oluyor.
Fakat biz tüm bu ekonomik süreçlerin GEÇİCİ olduğunu biliyor, normal zamanlarda hakkımız olan fiyatlama-karlılık politikamızı şimdilik kenara koyarak, tüm yurtiçi ve tüm yurtdışı piyasaların asla kabul edemeyeceği-kaldıramayacağı ŞOK FİYAT artışlarından kaçınarak , 1-2 yıllık bu zor süreçlerden sonra her şeyin yoluna girmeye başlayacağına inanarak tüm gayretimizle çalışmaktayız.
Bu zor ve geçici dönemde kendi piyasa koşullarımıza göre değil müşteri ve alıcılarımızın şartlarına en uygun şekilde hareket ediyoruz.
Zira Saloni ailesinin ana hedefi , ana vizyonu helal ve dürüst yollarla DEVAMLILIK ‘tır. İyi yada zor zamanlarda ÖNGÖRÜLEBİLİR REFLEKSLERE sahibi olmaktır.
Bu sebeple yine saloni ailesi olarak özellikle son 1 yıldır aşağıdaki taktik ve aksiyon planlarıyla hareket ediyoruz;
• Tüm yurtdışı ve yurtiçi pazarlarda 25 yıldır oluşturduğumuz piyasa hakimiyetimizi ve müşteri portföyümüzü kaybetmemek için , istikrarlı ve rekabetçi FİYAT POLİTİKAMIZI korumak için, düşük satışların sebep olacağı üretim azalmalarına sebep olmamak için müşterilerimizin lehine KARLILIKLARIMIZDAN FERAGAT EDEREK daha düşük karlılıklarla satışlara devam ediyoruz. Bu durum satışlarımızı düşürmeden dolu dolu üretim yapmamıza, üretim verimliliği ve üretim ekiplerimizi kaybetmeden çalışmamıza olanak sağlıyor. Devamında piyasalar açıldığında da en iyi senaryoya hazır olmak için , yani yakın gelecekteki büyük fırsatlara hazır olmak ve iyi karlılıklarla çalışabilmek için ihtiyacımız olan hem SATIŞ hemde ÜRETİM GÜCÜMÜZÜN tam kapasitesinin değerlendirilmesi ve korunmasını sağlamış oluyor. KESİNLİKLE GEÇİCİ olan bu zor süreci atlatmak için, tüm satış kanalları ve üretim gücümüzü , tüm çalışanlarımızı koruyabilmek için saloni ailesi olarak yaptığımız ve yapacağımız GEÇİCİ SÜRELİ (Maximum 2 yıl ) DÜŞÜK KARLILIKLA ÇALIŞMA FEDAKARLIĞINI sizlerden de mutlaka bekliyoruz. Unutulmamalıdırki fedakarlık asla tek taraflı olarak sürdürülemez ve geleceğimizi hep birlikte korumak da bu yaklaşımı zorunlu kılmaktadır. Bu davranış şekli sonuçları itibariyle de çok çok daha karlı ve avantajlı görünmektedir.
• Pandemi sonrası piyasaların zora gireceğini hissettiğimiz ve yurtdışı müşterilerimizin cirolarının ortalama % 20-30 düşüşünü de gözlemleyince ihracat ekibimizin sayısını 2 katına çıkartarak, yurtdışına daha fazla içmimari hizmet vererek, tüm ihracat operasyonlarımızı yeniden tasarlayarak, koleksiyonlarımızı, sunum ve üretim kalitemizi gelişmiş dünya standartlarına uydurarak bir önceki yıllara göre ihracatlarımızı korumuş hatta artırmış olduk. Bu sebeple mevcuttaki düşük döviz kurlarının geçici olduğunu düşünerek İHRACAT FİYATLARIMIZI da ARTIRMADAN yukarıda değindiğim üzre düşük karlılığa razı olarak müşterilerimize hizmet vermeye devam ettik. Zira bu politikayı uygulamayan üreticilerimiz , tedarikçilerimiz düşük döviz kurlarının ve enflasyonla birlikte artan genel gider-üretim maliyetlerini kontrolsüzce hemen anında satışlara ŞOK FİYAT ARTIŞI olarak yansıtmış , hatta enflasyon üzerinde fırsatçı fiyat artışları yaparak tüm dünyadaki müşterilerini rahatsız etmiş, onların başka ülkelere yönlenmesine sebep olmuştur. Son 2 ay içinde yaptığım 14 ayrı ülkedeki müşteri ziyaretlerimde maalesef Türk üreticilerin artan ürün fiyatalarının ciddi pazarlar kaybettirdiğini bizzat gözlemledim. İç piyasa şartlarıyla oluşan , dünyadaki pazarlaların asla kabul edemeyeceği ve rekabetçi olmayan fiyatları dünya koşullarına uydurmak için hep beraber mutlaka ortak ve mantıklı bir yol bulmalıyız. Aksi takdirde telafisi imkansız durumlar, yıllarca binbir emek harcanarak kazanılmış pazarların kalıcı olarak kaybedilmesi yada çok çok daha maliyetli yeni pazar arayışları zaruri olacaktır. Tabiri caizse bir çuval incirin berbat olması durumu yaşanacaktır.
• Yakın gelecekte yurtiçi ve yurtdışı pazarlarının tekrar toparlanacağını da düşünerek ve o günler için markamızı hazır hale getirebilmek için bu yıl 50’nin üzerinde yeni saloni showroomu oluşturuyoruz. Yurtiçindeki neredeyse tüm mağazalarımızı yeniliyoruz. Bursa merkezde tüm koleksiyonlarımızı sergileyebileceğimiz ve yaklaşık 7 Milyon USD yatırımla 4000 m2 showroom yatırımımıza devam ediyoruz. Bu merkez showroomla tüm Türkiye ve dünya bayilerimize hem toptan-kurumsal satış hemde projeli işler desteği vereceğiz. Tabiiki Bursa’mız perakende müşterileride hakkettikleri modern ve olabildiğine kapsamlı bir saloni mobilya mağazasına kavuşmuş olacaktır. İnşallah tüm TÜRKİYE showroom çalışmalarımız bittiğinde ulusalda da 3 Milyon USD üzeri bir bütçeyle reklam çalışmasına başlayacak, tüm Türkiye’de bilinirlik ve imaj seviyemizi istediğimiz seviyeye getireceğiz. Tüm bu yatırımlar sadece bizim performansımıza değil siz iş ortaklarımızında performans artışına çok büyük katkı sağlayacaktır. Her marka yatırımımız sizlerin de işlerine de kesin ve net yatırım olacaktır.
• Bizler sizlerin sağladığı tüm malzeme, ara ürün ve hizmetlerin birer aracısıyız. Saloni olarak satış kanallarımızı ve ihracatlarımızı koruyup artırmak takdir edersinizki sizlerin de üretim ve satışlarını koruyacak ve artıracaktır. Yaptığımız her satış sizlerede yansıyacaktır. Artırdığımız veya koruduğumuz her satış sizlerinde üretim verimliliği ve karlılığına destek olacaktır. Unutmamalıyızki konjonktürel davranışla oluşan ve alıcı piyasalara kesinlikle uymayan ŞOK FİYAT ARTIŞI politikaları satışları düşürecek, düşen satışlar üretimleri düşürecek, düşen üretim kapasiteleri üretim verimliliğini bozacak, bozulan her üretim verimliliği de her üretilen ürünün birim üretim maliyetini daha fazla artıracaktır. Tüm endüstriyel üreticiler olarak çok iyi biliyoruzki VERİMSİZ ÜRETİM MALİYETLERİ tüm diğer piyasa koşullarının sebep olduğu üretim maliyeti artışlarından daha zarar verici tehlikelidir.
Selam ve Saygılarımla
Saloni A.Ş.
Haluk Özbek
KAYNAK: www.gencgazete.net